Onunla ilgili bir şeyler yazmasam
olmazdı. Aslında onu birçoğunuz
tanıyor. Milyonlarca anneye ulaşmış biri o: Şermin Çarkacı nam-ı diğer Oyuncu
Anne.
İkizlerim doğduktan sonra sosyal
hayat diye bir şey kalmamıştı bende. Farklı koşturmacalar içerisinde olunca “oyuncu
anneyi” keşfetmem de geç oldu. Ama zararın neresinden dönersek kardır değil mi?
Oyuncu annenin sayfasını ilk kez, bir
arkadaşımın beğenilerinde görmüştüm. Önce oyuncu anne hakkında küçük bir
araştırma yapmıştım. İkiz çocuklarının olduğunu öğrenmemle bir sahiplenme
duygusu oluştu bendeJ Edebiyat mezunu olması ve yüksek lisansını yapması da ortak
özellikler olunca daha bir yakın geldi doğrusu.
Yakınlığın, hayranlığa ve
duygudaşlığa ulaşması da hemen sonrasında oldu. Oyuncu annenin sayfasındaki
bütün yazıları bazen gülerek bazen gözleri dolarak bir çırpıda okuduğumu fark
ettim. Bir müddet sonra bağımlılık yaptı bende kendisi;) Bir gün yazmasa, bir
şeyler paylaşmasa “Hayırdır, ne oldu ki? Hasta mı acaba? Bir şey mi oldu ki?” diye
merak ediyordum. Sosyal medyanın zaman kaybı olduğunu düşünen ben, ilk kez
böyle bir şey yaşadığım için kendime de şaşırıyordum haniJ Hiç tanımadığım bir insanla resmen
bir gönül bağım olmuştu ve bu gün geçtikçe artarak devam ediyor.
Yazdıklarını her okuduğumda “Keşke
daha önce tanısaydım onu” diyorum “Daha önce okusaydım kitaplarını.” Her geçen
gün sevenleri de giderek artıyor malum. Çok da şaşırmıyorum aslında bu duruma. Bir
kere samimi, içten biri. Ayrıca üretiyor, paylaşıyor, hayatı seviyor ve bardağa
hep dolu tarafından bakabiliyor. Onun yazdıklarını okuyunca çocukluğun, insan
hayatının en önemli dönemi olduğunu keşfeden birini; daha da ötesinde kendi
çocuklarıyla oyun oynayarak onlara sağlam çocukluk anıları bırakan ve bunu
yaparken de diğer annelere örnek olmaya çalışan bir anne görüyorum.
Bir yazar olarak da çok başarılı. Başlarım
Şimdi Anneliğe, Oyuncu Anne, Oyun Takvimi, Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler, Ev
Yapımı Sihirli Değnek. Her biri çok değerli
kitaplar benim için. Ama “Ev Yapımı Sihirli Değnek” terapi kitabım gibi. Yüreğime
umut serpiyor her okuduğumda. Yeni çıkan kitabı “Dedemin Bakkalı”nı da okumak
için sabırsızlanıyorum.
Şimdi karşımda olsaydı eğer ona şunları
söylemek isterdim:
“Sen hep yaz güzel insan. İster kitap
yaz ister sayfanda yaz; ama yaz mutlaka. Yaz ki umudun hep var olduğunu
hatırlayalım. Yaz ki çocukların geleceğimiz olduğunu, çocukluğun önemini hiç unutmayalım
ve en önemlisi çocuklarımıza içinde bizim de olduğumuz güzel anılar
biriktirelim.”
Ne mutlu ki gönlümüz kesişti. Bir gün bir
şekilde yolumuzun da kesişmesi dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder