Daha fazla Kumkurdu Asa Lind’in ikinci kitabı. Birinci kitapla (Kumkurdu)
ilgili yorumlarımı daha önce yazmıştım. Zackarina ve Kumkurdunun muhteşem
dostluğunu anlatan kitap çok güzel kurgulanmış. Kitabın kahramanı olan
Zackarina için hayali bir arkadaş aslında Kumkurdu; ama bir o kadar da gerçek. Sadece
Zakarina’nın görebildiği Kumkurdu soyut bir imge olarak kullanılmış. “Niçin başka
bir şey değil de kumdan, altın parıltılı tüyleri olan bir kumkurdu?” diye
sorduğumda da deniz kenarında bir evde yaşayan ve büyüyen bir çocuk için kumdan
bir Kumkurdunun çok doğru bir seçim olduğu kanısına varıyorum.
Yazar Kumkurdundan bahsederken altın parıltılı
tüylerinin yanında “sıcak, büyük, vahşi ve eğlenceli” kelimelerini kullanıyor. Ben
adeta bir meleğe benzetiyorum Kumkurdunu. Çocukların yanında olan, onları
koruyup kollayan; doğruyu, iyiyi, güzeli
öğreten bir melek gibi. Kumkurdu Zackarina’ya
nasihat vermekten çok ona yol gösteriyor. Çocuklar için soyut olan (aşk, ölüm
gibi) bazı şeyleri somut olarak, örneklerle ve “bardağın hep dolu tarafından
bakarak” anlatıyor. Büyük ve vahşi
kelimeleri her ne kadar çocuklar için ürkütücü gibi görünse de aslında ona bir "koruyuculuk" vasfı da kazandırıyor. Zira, Zackarina koktuğu zamanlar onun yanına
yaklaşarak kendini güvende hissediyor. Sıcak olması, aynı şekilde "yakınlık" ifade
ediyor. Eğlenceli olması ise her çocuğun istediği bir özellik. Nitekim, Zackarina ne zaman canı sıkılırsa Kumkurdunun
yanında olursa eğlenebileceğini düşünüyor.
Kitabın
çevirisinin de çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Çeviri işini anladığımdan
değil, cümleleri okuduğumda hem anlayıp hem hissedebildiğim için böyle düşünüyorum. Mesela “Evrende
hiçbir şey kaybolmaz; sadece başka bir şeye dönüşür.” ya da “Kazananlar zaten
mutludur; ödül kaybedenlere verilmeli.” cümlesi bana çok şey hissettirip düşündürüyor.
“Kumkurdu” ve “Daha Fazla Kumkurdu” kitabının
bir özelliği daha var. Çocuk kitabı olarak anılmasına rağmen yetişkinlere de
hitap etmesi. Ben çocukluğumu buldum bu kitaplarda. Okurken mutlu oldum. Bazı
kitaplar terapi gibi gelir ya insana. Bu
kitaplar da terapi kitaplarımın arasında yerini aldı bile. Ayrıca, itiraf edeyim ben de küçükken Kumkurduyla karşılaşmayı çok isterdim. Ne yazık ki karşılaşmadım. Ama içimde hala küçük bir çocuk var. Bu yüzden
geç de olsa Kumkurduyla tanıştığıma çok memnunum. Serinin üçüncü kitabı olan“Daha da Fazla Kumkurdu'nu
alıp okumak için ailece sabırsızlanıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder