Sevgili Ece abla beni mimlemiş. Geç fark ettim
ama büyük bir keyifle yazdım.
1) Almaktan asla
vazgeçmeyeceğin bir şey var mı?
Kitaplar ve
çikolataJ Tatlı şeyleri
çok seviyorum özellikle çikolatayı. Çikolatasız bir gün düşünemiyorum. Bir kitap
kurdu olarak kitapları çok seviyorum. Sanırım bu ikisinden vazgeçemem.
2) Büyük, kocaman
bir acı hissetiniz mi?
Evet, birçok
kezL İkizlerim
prematüre doğdular ve doğumdan sonra onları yanımda göremeyince korkuyla
karışık büyük bir acı hissettim ve bu kuvözden çıkana kadar devam etti. Bir de babamı kaybettiğimde çocuktum ve çok
acıdı içim.
3) Altın günlerine
dair korkunç bir anın var mı?
Korkunç bir
anım yok bu günlere dair; ama hiç sevmezdim altın günlerini. Çünkü çok kalabalık
olurdu. Gürültüye ve kalabalık yerlere gelemem ben, ruhum yorulur resmen. Altın
günlerine dair sevdiğim tek şey o gün için hazırlanan yemekler, pastalar ve
tatlılar olurdu. Tabi kalmışsaJ
4) Özel bir
yeteneğin olsa ne olmasını isterdin?
Olağanüstü
yeteneklerim olsun isterdim. Uçmayı isterdim mesela gökyüzünün maviliklerinde. Işınlanmayı
isterdim; istediğim anda istediğim yerde olmayı. Zamanı durdurma ya da geri
getirme gücüm olsun isterdim. Kötülükleri yok edebilmeyi isterdim.
5) “Etraf ne der”
diye düşünmeden hareket edebilir misin?
Evet, bunu
yapabildiğimi düşünüyorum. Ailemin ve
güvendiğim insanların görüşleri benim için önemli; ama hiç tanımadığım
insanların ne dediği çoğu zaman umurumda değil. Daha doğrusu yaptığım işin
doğru olduğunu düşünüyorsam, vicdanım rahatsa etrafın ne dediği önemli değil.
6) Hangi mevsimi
seversin?
Her mevsimi
severim ben. Hepsinde bir güzellik bulurum. Biri yokken diğerini özlerim. Ama
illa birini seç derseniz ilkbaharı seçerim. Ne yazık ki alerjik bir bünyem var
ve hapşırmaktan bu mevsimin tadını çıkaramıyorum. İlkbahara en yakın mevsim
benim için sonbahar. Sonbahar havasını ve manzarasını da çok severim; bu yüzden
ilkbahar ve sonbahar mevsimleri diyebilirim.
7) Blog yazmak
sana ne kattı?
Henüz blog
dünyasında yeni sayılırım. Aslında bir senedir
blog açma fikrim vardı. Ama hem doktora öğrencisi hem de çalışan bir anne
olduğumdan blog da ekstra bir emek istediği için bu isteğimi bekletmiştim. Bir
işi yapıyorsam hakkını vererek yapmak istiyorum. İhmal etmekten, yarıda bırakmaktan
endişe ettim aslında. Blogumu ilk açtığım zamanlarda hiç takipçim yoktu. Umutsuzluğa
kapıldım “hiç açmamalıydım belki de” diye düşünüp kendime kızdım. O sırada birkaç blog keşif etkinliği vardı ve bu şekilde takipçim
olmaya başladı. Bir umutla yazmaya devam ettim. Burada güzel insanlar
tanıyorum. İnsanların yazdıklarını okuması, yorum yazması, hatta görmeden birbirini
sevmesi çok güzel bir şey.
8) En sevdiğin
dizi, film, animasyon ve kitap hangileri?
Film ve dizi
repertuarım maalesef çok dar; çünkü televizyon izlemeyi sevmiyorum. Çocuklar
doğduktan sonra sosyal hayatım çok azaldı. Sinemadan çok tiyatroya gitmeyi
seviyorum. Pazar günü ailecek yaptığımız sinema keyfinde de genellikle animasyon
filmleri izliyoruz. “Ters Yüz” ve “Buz Devri” en sevdiğimiz animasyon filmi.
Eskiden izlediğim ve etkilendiğim filmler arasında “Esaretin Bedeli” var. Beni en uzun süre etkileyen film ise Hint yapımı bir film olan “Gajini”. Gajini, gerçekten muhteşem bir film. Dizi olarak bazı haftalar ailece izlediğimiz “Baba candır” dizisi var.
Kitaplar arasından birini seçmek benim için o kadar zor ki. Çünkü sevdiğim kitaplar çok fazla. Tekrar tekrar okuyup her seferinde ilk kez okuyormuşum gibi hissettiğim birkaç kitap söylesem (Reşat Nuri Güntekin’in Acımak ve Peyami Safa’nın Şimşek romanı) sanki diğer kitaplara daha az haksızlık yaparım gibi geliyor.
Eskiden izlediğim ve etkilendiğim filmler arasında “Esaretin Bedeli” var. Beni en uzun süre etkileyen film ise Hint yapımı bir film olan “Gajini”. Gajini, gerçekten muhteşem bir film. Dizi olarak bazı haftalar ailece izlediğimiz “Baba candır” dizisi var.
Kitaplar arasından birini seçmek benim için o kadar zor ki. Çünkü sevdiğim kitaplar çok fazla. Tekrar tekrar okuyup her seferinde ilk kez okuyormuşum gibi hissettiğim birkaç kitap söylesem (Reşat Nuri Güntekin’in Acımak ve Peyami Safa’nın Şimşek romanı) sanki diğer kitaplara daha az haksızlık yaparım gibi geliyor.
9) Düşlediğin
hayatı yaşayabildin mi?
Çocukken hayal
kurardım ama büyüdükçe
hayallerim azaldı. Çoğu zaman olgun ve gerçekçi bir insan oldum ben. O yüzden
yaşayacağım hayatı çok da düşlemedim. İdeallerim, hedeflerim oldu. Tamamına
olmasa da bir kısmına ulaştım. Yaşadığım hayat için de şükrediyorum her zaman.
10) Gece yarısı
uyanıp sevdiğiniz birinin nefesini dinlediniz mi?
Evet. İkizlerim
doğduğundan beri her gece kalkıp onların nefeslerini dinliyorum. Önceleri “Ben
psikopata mı bağladım ne! Yaptığım normal bir şey mi acaba?” diye düşünüyordum.
Ama sonra etrafımdaki insanlara sorunca birçok kişinin bunu yaptığını öğrendim.
Bir öğretmen arkadaşım bana “ileride yaşın biraz ilerleyince eşinin nefesini de
dinlemeye başlarsın” demişti. Şimdilik yapmıyorum ama ileride bilemiyorum tabi.
Yapabilme ihtimalim var, diye düşünüyorum.
Beni
mimleyen ve bana bu fırsatı veren sevgili Ece ablama teşekkür ediyorum. Keyifle
yazdım. Sanırım birçok bloger arkadaşım yaptı. Ama yapmayan varsa hiç durmasın
derim. Keyifli okumalar. Başka bir yazıya kadar kalın sağlıcakla.
Oyy çok keyifliydiii.İkizlerle ilgili kısım ayrı bir duygusallık kattı bana.Blog kısmına gelince ben az üzlmedim niye kimse takip etmiyor diye 😃 zor zamanlardı atlattık diye umuyorum.Ellerinize sağlik 😃
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilOkurken keyif aldım.Tabi bazı durumlarda üzülmedim değil.Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
Silİlk sorunun cevabına bayıldım :). Çikolata ve tatlıyı ben de çok severim :).
YanıtlaSilTeşekkürler:) Aklıma geldi şimdi gidip bir çikolata mı yesem ki;)
SilÇok güzeeel. Ancak gelebildim okumaya yavrum. Tek tek özenle okudum. Hakkında bilgi sahibi oldum. İkizleri büyütmek zordur. Dilerim o zor günleri atlatmışsınızdır. Allah güle güle büyütmeyi nasip etsin dilerim kızım. Diğer yazılarına bir göz atacağım şimdi. Teşekkürler mimi yaptığın için. Emeğine sağlık. Sevgiler yavrum :)
YanıtlaSilEce ablacım beğendiğine çok sevindim. Çok teşekkür ederim.İkizler on yaşındalar. Çok zor büyüttük gerçekten ama sanırım her yaşın ayrı bir zorluğu olacak. Yine de bu günlerimize şükür. Sevgiler...
Silçok keyif aldım okurken , merhaba , blog alemine hoş geldin :D
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilMerhaba güzel bir mim olmuş blogunuzuda yeni keşfettim ve takibe aldım beklerimm😊
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ben de geliyorum blogunuza hemen:)
SilHow do you make money from betting on horse racing - Work
YanıtlaSilIf you bet on a horse, you win. หาเงินออนไลน์ The odds of winning the race in the race are also a factor, because you are predicting the outcome of a