8 Kasım 2016 Salı

Daha Fazla Kumkurdu

Daha fazla Kumkurdu Asa Lind’in  ikinci kitabı. Birinci kitapla (Kumkurdu) ilgili yorumlarımı daha önce yazmıştım. Zackarina ve Kumkurdunun muhteşem dostluğunu anlatan kitap çok güzel kurgulanmış. Kitabın kahramanı olan Zackarina için hayali bir arkadaş aslında Kumkurdu; ama bir o kadar da gerçek. Sadece Zakarina’nın görebildiği Kumkurdu soyut bir imge olarak kullanılmış. “Niçin başka bir şey değil de kumdan, altın parıltılı tüyleri olan bir kumkurdu?” diye sorduğumda da deniz kenarında bir evde yaşayan ve büyüyen bir çocuk için kumdan bir Kumkurdunun çok doğru bir seçim olduğu kanısına varıyorum.
Yazar Kumkurdundan bahsederken altın parıltılı tüylerinin yanında “sıcak, büyük, vahşi ve eğlenceli” kelimelerini kullanıyor. Ben adeta bir meleğe benzetiyorum Kumkurdunu. Çocukların yanında olan, onları koruyup kollayan;  doğruyu, iyiyi, güzeli öğreten bir melek gibi.  Kumkurdu Zackarina’ya nasihat vermekten çok ona yol gösteriyor. Çocuklar için soyut olan (aşk, ölüm gibi) bazı şeyleri somut olarak, örneklerle ve “bardağın hep dolu tarafından bakarak” anlatıyor.  Büyük ve vahşi kelimeleri her ne kadar çocuklar için ürkütücü gibi görünse de aslında ona bir "koruyuculuk" vasfı da kazandırıyor. Zira, Zackarina koktuğu zamanlar onun yanına yaklaşarak kendini güvende hissediyor. Sıcak olması, aynı şekilde "yakınlık" ifade ediyor. Eğlenceli olması ise her çocuğun istediği bir özellik. Nitekim, Zackarina ne zaman canı sıkılırsa Kumkurdunun yanında olursa eğlenebileceğini düşünüyor.
 Kitabın çevirisinin de çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Çeviri işini anladığımdan değil, cümleleri okuduğumda hem anlayıp hem hissedebildiğim için böyle düşünüyorum. Mesela “Evrende hiçbir şey kaybolmaz; sadece başka bir şeye dönüşür.” ya da “Kazananlar zaten mutludur; ödül kaybedenlere verilmeli.” cümlesi bana çok şey hissettirip düşündürüyor.

“Kumkurdu” ve “Daha Fazla Kumkurdu” kitabının bir özelliği daha var. Çocuk kitabı olarak anılmasına rağmen yetişkinlere de hitap etmesi. Ben çocukluğumu buldum bu kitaplarda. Okurken mutlu oldum. Bazı kitaplar terapi gibi gelir ya insana.  Bu kitaplar da terapi kitaplarımın arasında yerini aldı bile.  Ayrıca, itiraf edeyim ben de küçükken Kumkurduyla karşılaşmayı çok isterdim. Ne yazık ki karşılaşmadım. Ama  içimde hala küçük bir çocuk var. Bu yüzden geç de olsa Kumkurduyla tanıştığıma çok memnunum. Serinin üçüncü kitabı olan“Daha da Fazla Kumkurdu'nu alıp okumak için ailece sabırsızlanıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder